Din görevlileriyle toplantı yapmak için Bolu ya gelen Prof. Dr. Bardakoğlu, Vali Halil İbrahim Akpınar ı makamında ziyaret etti. Ziyarette açıklama yapan Prof. Dr. Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak illeri belirli aralıklarla ziyaret ederek din görevlileriyle birebir toplantı yaptıklarını kaydetti. Din görevlilerinin yazılı ve sözlü görüşlerini dinlediklerini belirten Prof. Dr. Bardakoğlu, şöyle devam etti: "Yaklaşık 70 küsur ili bu güne kadar tamamladık. Maalesef Bolu da bu güne kadar 4 -5 yıl içerisinde toplantı yapamamışız. Bugün ziyaret amacımız hem sizleri görmek hem de öğleden sonra din görevlilerimiz ile mesleki bir toplantı yapıp her birinin görüşlerini almak, sorunlarını paylaşmak ve daha iyi hizmet etmek."
Prof. Dr. Bardakoğlu, Ankara dan sadece talimatları göndermenin yetmediğine dikkat çekerek, "Sorunları görmemiz, onları dinlememiz, onların var ise bizimle paylaşacakları onlarla birebir göz göze gelerek konuşmamız gerekiyor. Çünkü en uç noktada görev yapan görevlimizin işine sahip çıkması önemli. Yoksa ki Ankara da çok iyi şeyler düşünüyor olmamız hizmetlerin verimliliği açısından etkinliği açısından yetmiyor." dedi.
Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, geçen 6 ay içerinde Doğu ve Güney Doğu da ziyaretlerde bulunduklarını, oradaki bütün illeri tek tek görme imkânının olduğunu anlattı. Prof. Dr. Bardakoğlu, şöyle devam etti: "Arkadaşlarımızı dinledim. Daha sonra biz bunları merkezde her bir görevlimizin kendi adı ile yazdığı o değerlendirme formlarını ve hatta katkılarını, eleştirilerini alıyoruz, tasnif ediyoruz. Böylece bir başkanlığın ortak duyguları düşünceleri problemleri ortaya çıkıyor. Böyle bir çalışma tempomuz var" diye konuştu.
Prof. Dr. Bardakoğlu, açıklamalarının ardından bir gazetecinin kendisine yönelttiği Sayısal Loto ile ilgili soruya cevap vermedi.
İngiltere de bir Katolik aile yanında bir müddet kaldığını kaydeden Vali Akpınar, izlenimlerini şöyl eaktardı: "Ramazan ayı boyunca imsakiyeyi mutfaklarının bir tarafına astılar. Orucumu hep tuttum çok şükür, akşamları beraber iftar ettik. Israrla gece kalkıp bana sahur yemeği hazırlamak istediler. Ben kabul etmediğim için gece kalkmalarını istemedik. Ramazan ayı boyunca sahuru da benim için hazırladılar. Akşamdan hazır bıraktılar. Bu onların başka dinden bir tanesine bakış, hoşgörüsünü ve rahatlığını gösteriyordu. Bence toplumumuzda herkes inanan-inanmayan, farklı düşünen kişilere gerekli anlayışı, toleransı göstermeleri gerekiyor. Zaten İslamiyet de benim bildiğim kadarı ile bunu emrediyor. Başka dinlere hoşgörüyü emrediyor. Bağnaz, hoşgörüsüz kişilerin İslamiyet ile pek fazla bir alakası yok. Zaten Diyanet İşleri Başkanlığımız da bu hoşgörünün geliştirilmesi için çok güzel çalışmaları içinde. Bu vesile ile tekrar kendilerine tebrik ediyor, teşekkürlerimi sunuyorum.